Okul öncesi eğitim ekollerinden ülkemizde en çok bilineni MONTESSORİ eğitim modelidir. 1907 yılından beri dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan bu yöntem, İstanbul’un ilk 3 Montessori anaokulundan birisi olarak açılan okulumuzda 1999 yılından günümüze kadar uygulanagelmiştir.
2013 yılı itibari ile yenilikçi bakış açımız ve gelişen bilimin ışığında okul öncesi eğitimde, tek bir ekolle sınırlı kalmayıp, diğer ekollerin uygulanabilir kısımlarını da alarak çocukların gelişimlerini desteklemek için yeniliklere açık, güncel, dinamik bir programı ve işleyişi tercih ettik. 2013 yılından beri günümüzün çağdaş eğitim yaklaşımlarını harmanladığımız çok yönlü, çocuk merkezli, günümüz şartlarına uygun, çağdaş bir eğitim modeli uygulamaktayız.
Okulumuzdaki eğitim programlarımızda, aşağıda özet şeklinde açıklamaları yapılan Montessori Metodu, Çoklu Zeka Yaklaşımı, High Scope ve Scamper (Yönlendirilmiş Beyin Fırtınası Tekniği 48 ay +) teknikleri kullanılmaktadır.
"Kendim yapabilmem için bana yardım et."
Bu söz Montessori Pedagojisini kısaca anlatmaktadır. Çocuklar hayatın içerisinde kendi rollerini ararlarken tecrübeler edinmek isterler.
Her çocuk için öğrenmek doğal gelişiminin bir göstergesidir. Montessori eğitim modelinde çocuk kendi kendine öğrenir. Her çocuğun farklı öğrenme öncelikleri vardır ve çocuklar bu önceliklerine göre bilgiyi almaya ve öğrenmeye başlarlar. Eğitimcisinden talimatlar ve yönlendirmeler almayan çocuklar stresten uzak ve sakince öğrenmeye devam ederler.
Okulumuzda ÇOKLU ZEKA EĞİTİM MODELİ kapsamında her çocuğun öğrenme profilinin farklı olduğu göz önüne alınarak, programımız bu zeka alanlarının her birini ayrı ayrı uyarıp geliştirecek şekilde hazırlanıp uygulanmaktadır. Bu bağlamda çocuklarımızın eğitimleri 8 farklı zeka türünde desteklenirler.
Bunlar;
1) Görsel Zekâ
2) Bedensel Zekâ
3) Müziksel Zekâ
4) Sözel Zekâ
5) İçsel Zekâ
6) Sosyal Zekâ
7) Matematiksel Zekâ
8) Doğasal Zekâ
türleridir.
Okulumuzda hiçbir çocuk eğitim, yemek, etkinlik çalışmalarında zorlanmaz. Üzerine baskı uygulanmaz. Okulumuzda çocukların fikirlerini ifade edebilme ve seçme özgürlüğü vardır. Çocuğun yapmak istemediği etkinlik, faaliyet ya da yemek yemek istemediğinde izlenen yol, seçenekler sunulması ve ya motivasyonunun arttırılmasına yönelik çalışmalardır. Unutulmamalıdır ki her çocuk bir bireydir ve seçme hakkının sunulması önemli bir gelişim fırsatıdır.
Tüm bunların yanında okulumuzda ödül ve ceza kullanılmaz. Bunun yerine yapılan hatanın farkedilmesine yardımcı olma amaçlı yaklaşımlar kullanılır. Bu alanda gelişim göstermek isteyen ailelerimize Sn. Özgür Bolat’ın “Beni Ödülle Cezalandırma” adlı kitabını okumalarını tavsiye ederiz.